Vampirler ve Narsisizm
- Kemal Silim
- May 11, 2022
- 3 min read

Vampirler bir çok kültürde olan, insanların kanlarını emdikleri düşünülen mitolojik varlıklardır. Ünlü vampir Dracula iyi giyimli, iyi konuşan, etkileyici, kendinden emin, manipülatif bir varlıktır. Kendisi zaten konttur, şatoda yaşar. Dracula kurbanlarını özenle seçer, seçtiği kurbanlarının kanını emerek yaşar ancak onları hemen öldürmez. Kurbanlarını tutabildiği kadar hayatta tutarak kendisine bağımlı hale getirir. Çünkü kurbanlarının hayatta kalması vampirin hayatta kalması demektir. Elbette bunu yapmadan önce sizi etkilemek için göklere çıkartır. Kendinizi hiç olmadığınız kadar iyi hissedersiniz vampirleyken. Yaşadığınız duygu bambaşkadır. Ta ki vampir sizi o yükseklikten aşağı bırakana kadar.
Gökyüzünden aşağı bırakılan kurban, vampire bunu neden yaptığını sorabilir, vampir ise kurbanın düşmesinin kendi suçu olduğunu, onu taşımak zorunda olmadığını, üstelik taşırken çok kıpırdadığını söyler. Kurban eğer o anda çekip gitmezse ve vampirin sözlerine inanırsa yıllarca sürebilecek olan zehirli bir ilişki döngüsü başlamış olur.
Kurbanının kanını emerek tüketen vampir bunu gündüz, insanların içinde yapmaz. Gece herkes evine çekildiğinde, kurban ve vampir baş başa kaldıklarında vampir kurbanı tüketir. Konuşmayı, giyinmeyi, güzel davranmayı çok iyi bilen, dışarıdan bakınca gayet elit ve güçlü duran vampir aslında gün ışığına çıkamayacak kadar zayıftır. Kendi başına hayatta kalamaz, sarımsak gibi vampir olmayanlara hiçbir etki göstermeyen bir nesne vampir için çok can acıtıcı olabilir. Asla aynaya bakamazlar baksalar dahi yansımaları aynada görünmez! Vampirle savaşmak anlamsızdır. Kurbanın vampiri yok etmek için vereceği çaba, onun vampir olduğunu ve kendisine zarar verdiğini fark edip uzaklaşmasından çok daha fazladır. Zaten yıllarca kanı emilmiş, yorgun ve isteksiz birisi, kanını emenle nasıl mücadele edebilir? Kurbanın arkasını dönüp gitmesinden başka bir seçenek var mı?
İşte Narsisizm de böyledir. Narsisist insanlar var olmak için ve içlerindeki boşluk ve değersizlik duygularından kurtulmak için kendi benliklerini fazlasıyla şişirirler. Bu şişmiş benliğin arkasında kırılgan ve zayıf bir çocuk vardır ancak bunu göstermek istemezler. Kendi duygularının farkında olamadıkları gibi en yakınındaki insanlara bu değersizlik duygularını yansıtırlar. Onları manipüle ederler. İlk tanışıldığında kişiye inanılmaz hissettiren, kişiyi göklere çıkartan, kendisine bakan, komik, eğlenceli, kültürlü, hemen dikkat çeken ve çekmeyi bilen narsisistler, kurbanlarını ellerine geçirdikten sonra onlara zindan hayatı yaşatırlar. Kendilerinin çok iyi ve mükemmel olduklarını düşündükleri için asla kötülük yapmadıklarına, kimseyi kırmadıklarına inanırlar. Eğer bir insan kırılıyorsa bu narsisistin yüzünden değil, kırılanın kendisi yüzündendir. Diğer yandan kendisi bir kötülük yapmayacağı gibi yaptığı ve bazen yapması gereken küçük iyilikleri ve görevleri sanki bir lütufmuş gibi karşı tarafa abartarak aktarır. Narsisist eğer ilişki içerisinde bulunduğu kişi hastayken ona bir bardak su getirdiyse yıllarca bunu anlatabilir. Nasıl yerinden kalktığını, nasıl bardağı alıp çeşmeden bardağa su doldurduğunu, bunun aslında ne kadar zor olduğunu fark etmediği için partnerinin ne kadar kötü bir insan olduğunu anlatır sürekli.
Narsisist sürekli eleştirir. Durmadan bıkmadan en kırıcı eleştirileri en yakınına yöneltir. Bunun eleştirilen kişinin iyiliği için olduğunu söyler. Ancak kendisi-olumlu bir eleştiri dahi olsa- asla eleştiri kabul etmez. Empatiden yoksundur incittiği kişinin ne hissettiğini anlamazken kendilerinin ne yaptıklarının farkında değildirler ki bir ihtimal farkında olsalar "bile" onlar "asla" kötü bir şey yapmayacakları için ortada bir sorun da yoktur. Aslında bu yıkıcı eleştiriler kendisine yönelmiştir. İçten içe kendisinin yetersiz olduğunu bildiğinden ancak bununla baş edemediğinden bu eleştirileri en yakınlarına yansıtır. Yansıtma narsisistlerin en sık kullandığı savunma mekanizmasıdır.
Narsisist gerçekten küçük bir şeyden dolayı çok ciddi üzüntüler yaşayabilir. Ona söylenen ufacık bir söz - ki narsisistin söylediklerinin yanında hiçbir şeydir- dünyanın en üzgün insanını ortaya çıkartabilir. Benliğinde büyük bir zedelenme yaşar.
Narsisist kendisinin ne kadar mükemmel olduğunu yine kendisine göstermek ister. Diğer insanlar sadece bunun için bir araçtır. Bazen bu mükemmelliği göstermek için övülmeyi beklerler ancak bazen güç gösterisi için bir başkasını ezmek narsisist için işten bile değildir. Narsisist birisini yerdikçe, eleştirdikçe, üzerinde güç ve manipülasyon kullandıkça kendi egosunu tatmin eder. Manipülasyon kullandıkları bir diğer tekniktir. Eğer iyi bir şey oluyorsa bu kesinlikle narsisistle ilgilidir. Eğer kötü bir şey varsa daima diğerleri yüzündendir. Bireyi, bariz olan bir şeyin tam zıttına ikna etmeye çalışırlar. Bu ikna süreci saatlerce sürebilir. Örnek olarak "peynir beyaz dışındaki her renktir" diyebilir. Siz bunun imkansız olduğunu, bir çok peynirin beyaz olduğunu söylersiniz. Bir çok kanıt sunarsınız. O ise size, peynir eğer beyazsa beyazın içinde her renk vardır, o zaman peynir beyaz dışında her renktir, diyebilir. Bunu bilmemenizin sizin cahilliğinizden kaynaklı olduğunu da ekleyebilir. Bu yazıyı okuyan sizlere bile bu yanıt bir an için mantıklı gelmişse işte manipüle olmaya başladınız demektir. Bariz olandan şüphe duymaya başlayan birey bir tek narsisiste güvenmeye başlar. Böylelikle kanı emilecek kurban olma yolunda bir adım daha ilerler.
Narsisiste kendinizi ifade etmeye çalışmak anlamsızdır. Ona yaptığı hataları göstermeye çalışmak daha anlamsızdır. Bazen savaşmayı bırakmak yapılacak en mantıklı şeydir. Çünkü bazı savaşlar Don Kişot ve değirmen arasındaki savaş gibidir, anlamı yoktur. Yapılacak en güzel şey narsisisti görmezden gelerek arkanızı dönüp gitmektir. Narsisisti terk etmek zordur. Kişi onu terk ettiği an, beslenecek kimsesi kalmadığını gören narsisist, kişi gitmesin diye yapmadığını bırakmaz. Duygu sömürüsü, manipülasyon teknikleri, sözlü kavgalar ve hatta şiddete dahi başvurabilir. İnsan narsisistten kolay kolay paçasını kurtaramaz. Hatta aradan yıllar geçse dahi narsisist arada bir terk eden kişiyi yoklar, kendisine karşı hisleri öldü mü yoksa hala var mı diye. Son damlasına kadar tüketmeden kimseyi bırakmak istemez.
Bazı savaşlar bırakılınca kazanılır.
Comments